Öyle yüksek perdeden falan konuşup içine düştüğümüz ahlaki çöküşten falan bahsetmeyeceğim. Çok daha sıradan çok daha hayatın içinden, gündelik örnekler vereceğim. Eğitim öğretim kurumlarımızın iki temel işlevi isminden de anlaşılacağı üzere eğitim ve öğretimin, eğitim kısmını el birliğiyle imha ettik çok şükür. Eğitimdeki çöküşü sokağa her çıktığınızda fazlasıyla görürüz. Birbirine saygısı olmayan, en ufak bir hatada birbirlerinin boğazına yapışan, ilk yardım çantası yerine beysbol sopası taşıyan, araçlarını rastgele parkeden, dörtlüleri yanınca her şeyi yapmaya hakkı olduğunu sanan insanlar bu eğitim sistemiyle yetiştiler. Bu saygısızlıklara bakıp en azından öğretim ayağını çözmüşüzdür diyesi geliyor insanın ama maalesef işin o kısmında da tam bir fiyasko yaşıyoruz.
İlkokul, ortaokul, lise çağındaki talebeler neyse de üniversite okumaya hak kazanmış koca koca adamlarda/kızlarda da durum içler acısı. Üniversite kayıtları sırasında onlarca gencin ki bunlar artık toplum nazarında aydın sayılırlar, önlerindeki hazır formları dahi dolduramadıklarını üzülerek gördüm. Birçoğu önlerine sunulan tercihlere “abi bunların hangisini işaretlemeliyim” deyip kendisi okuma zahmetine dahi girmiyor. Kendi geleceğiyle ve birebir kendisiyle alakalı durumlarda bile bir başkasının karar vermesini ve onu yönlendirmesini bekliyor. Birçoğunun en basit dilekçeyi dahi yazamadığını ve hatta ebeveynlerden yardım almaya çalıştıklarına şahit oldum. Bu örnekleri çoğaltabiliriz ama işin özünü anlaşılmıştır.
Bir dilekçe dahi yazamayan yahut hazır bir formu doldurmaktan aciz gençler nasıl oluyor da bu yaşlarına kadar onca eğitim öğretim kurumundan geçip, çeşitli sınavlardan süzülüp üniversite okuma çağına ve yeterliliğine geliyor. Topu ailelere atmak çok kolay, gencin kendisine atmaksa en basiti. Fakat bu milyonları yetiştirmekle görevli Milli Eğitim Bakanlığı ve bakanlığın öğretmenleri gerçek sorumlulardır. Müfredat değişebilir, sınav sistemleri değişebilir ama okuduğunu anlamaktan aciz insan yetiştirmenin bahanesi bunlar olamaz. Lütfen ilgili bürokrasi ve bu bürokrasinin görevlileri, devamında ebeveynler sizlerden çok şey istemiyoruz. Kendine güvenen, düşünebilen, yorumlayabilen ve okuryazar olan herkesin yapabileceği işleri yapabilecek nesiller yetiştirin.
Eğitimdeki fiyaskonuz / fiyaskomuz yeter en azından öğretimi çözün be kardeşim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Zaman ayırıp yorum yaptığınız için teşekkürler.